Zaman Yönetimi

 


 Ne çabuk gelmişti Eylül ve dökülen yapraklar eşliğinde sonbahar… Duru, yeni başlayan ayla beraber kendine yeni hedefler belirlemek istiyordu ama nasıl? Hafta içi, sabahtan akşama kadar düşmeyen bir tempo vardı iş yerinde. Akşamları ise çoğu zaman bilinci hâlâ işinde oluyordu. “İşi işte bırakacağım, eve odaklanacağım,” dese de Duru’nun telefonu susmuyordu. Evliydi; “aslan parçalarım” dediği iki oğlu vardı. Yıllardır aynı işi yapmasına rağmen iş–ev koşturmacası hiç bitmiyordu. Arkadaşları, “Biz senin hareketliliğini izlerken yoruluyoruz Duru,” diyorlardı. Dile kolay; mesleğindeki 15. yılıydı. Çalışmayı seviyordu ve aynı zamanda bulunduğu kurumda yöneticiydi.

 

Zaman zaman kendine, “Neden dingin bir hayatım yok?” diye sorardı. Aslında cevabını da bilirdi; durağanlık ona göre değildi. Yine koskoca bir yaz geçmiş, okullar açılmıştı. Eylül ayını çocukluktan beri severdi. Eylül, onun için düzen ayıydı; yeni yıl hedeflerinin konulduğu, son çeyreğin habercisiydi. Okullar açılınca günlük ev hayatı da kendiliğinden rutine giriyordu.

 

Bir gün, liseli arkadaşlarıyla hafta sonu bir araya gelmişlerdi. Dilek, yine tüm maharetini konuşturmuştu. En sevdikleri şekersiz limonlu kek nasıl da güzel olmuştu. Mercimekli köfteler, kurabiyeler, meyve salataları… Sofrada yok yoktu; adeta kuş sütü eksikti. Eylül ayı, Duru için bir yandan da diyet ayıydı. Yazın aldığı kilolarla Eylül’de yavaş yavaş yüzleşirdi. “Keşke zamanında dikkat etseydim,” dediği çok olurdu. Sonra başlardı diyet–spor programları…

Ceyda, son zamanlarda zaman yönetimi ile ilgili bir danışmanlık aldığından bahsetti. Duru birden dikkat kesildi; çünkü en çok kafa yorduğu meselelerden biriydi bu. Ceyda, zaman yönetiminde en önemli kısmın sabah saatleri —güne başlanılan ilk 30 dakika— olduğunu söylüyordu. Bu sürenin ne kadar üretimle geçirilirse günün o kadar bereketli olacağından bahsediyordu.

Hatta, “Test edin,” demişti Ceyda. “Bir sabah yatağı toplayarak kalkın. Diğer sabah, uyanır uyanmaz telefonu elinize alıp mesajlara bakarak güne başlayın. Aradaki belirgin farkı göreceksiniz. Zaman bereketleniyor.”

Aslında Duru da buna pek çok kez şahit oluyordu. Sabah alarmı kapatmak için telefonu eline aldığında gelen mesajlara bakma gereği duyuyordu. Sonrasında “Şuna da cevap vereyim, bunu da okuyayım…” derken evden nasıl çıkamadığını fark ediyordu.

Sessiz sedasız köşede oturan Ayça, bir taraftan kahvesini içerken konuşmalara dâhil oldu:

“Ben de hafta sonları, hafta içi yapacağım yemekleri önceden planlarım. Alışverişimi de ona göre yaparım. Yemek belli olunca, adı konulunca gerisi kolaylaşıyor.” Arkadaşları onu onayladı.

Ceyda devam etti:

“Bazılarına imreniyoruz ya hani… Nasıl yönetiyorlar zamanı? Nasıl yetişiyorlar her şeye? Bir duruma, bir sürece hemen adapte olup konsantre olabiliyorlar. Arabanın 130 km hızla giderken frene basınca hemen duramaması gibi düşünün; bazı işler de böyledir. Fiziksel olarak bir yerde olsan da zihinsel olarak aynı anda duramayabilirsin. Bu yüzden önemli bir süreç için zihinsel hazırlık yapmak gerekiyor. Ben de bunun üzerinde çalışıyorum; deneyimledim, işe yarıyor.

Mesela, o gün misafirim geleceği zaman, 18.00’de işten çıkacak olsam bile sunumumu ve toparlanmamı sabah erkenden ya da bir gece önceden tamamlıyorum. Bunun yanında 16.00 sonrası zihinsel olarak eve gittiğimi, sunum masamı kurduğumu, kıyafetlerimi planladığımı zihnimden geçiriyorum. Son iki saatte yoğunlaşmam gereken yeni bir süreç başlatmıyorum. Böylece tam zamanında çıkabiliyor ve diğer sürecime kolaylıkla geçebiliyorum.”

Duru, kendi öyküsünü düşündü. Son anda çıkan sorunları, pürüzleri, ters giden durumları hatırladı. Hızlı treni kaçırdıkları o gün aklına geldi… Yol arkadaşı Filiz iş yerinden çıkamamıştı; işi uzamıştı. Duru ise aracı öyle bir yere park etmişti ki tır yüzünden otoparktan çıkamıyordu. Zor da olsa yola çıkmışlardı ama sanki tüm yeşil ışıklar onları görünce sararıyordu. İstasyona indiklerinde hızlı tren gözlerinin önünden kayıp gitmişti bile.


İnsan sürece zihinsel olarak hazırlanmalıydı; şimdi daha iyi anlıyordu. Diğer konular dururken, bilinç vermesi gereken sürece odaklanması böyle mümkün olacaktı. Hiç böyle düşünmemişti. Ne de olsa çoğu zaman “Üstesinden gelirim, hallederiz,” diyordu. Oysa hayat öyle değildi; olması gereken yerde, olması gerektiği gibi davranamamasının nedeni de buydu.

 Bunun üzerine yepyeni kararlar aldı:

Fiziken neredeyse zihnen de orada olacaktı. Her şeyi aynı anda yapmak yerine planlı, bilinçli kontrol listeleri oluşturacaktı.

 Önce zihninde, sonra sayfalarda, ardından da yaşantısında adım adım yol alıyordu.



                                                        &

Her insan bu hayatta mutlu ve başarılı olmak ister. 

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" ; insanın amacını amaç edinen bir gerçeklik ilmidir. 
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdirile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 


Yorumlar

  1. Zaman yönetimi, dikkat yönetimi…bu kadar koşturmacanın arasında hepimizin zorlandığı yerler
    ALLAH işlerimizi, vaktimizi bereketlendirsin…

    YanıtlaSil
  2. Zihinsel hazırlık... ne güzel bir kavrammış pek çok kez hatırlanası ve pek çok sorunun olmasını engelleyecek tam da sağlara göre geleceği zihni götürmelik ve zorlandıkları geç kalmalarını önlemelik:)

    YanıtlaSil
  3. Hep yapmak istediğim, yapmaya çalıştığım ama bir türlü düzene koyamadığım hayatımın sorunu. Yol gösterici güzel yazınız için teşekkür ederim. Tüm ışıklarımın yeşile dönmesi için bilinçli olup, işlerimi vaktinde toplamaya yardım et Allah'ım.

    YanıtlaSil
  4. "O halde her fırsatta KARARLILIKLA yeni şeyler yapmaya giriş." Kaleminize Yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  5. Planlama zihinde sürece odaklanma ve zamanı etkili kullanabilme adına nasıl yol almak lehimize?
    Cevaplar için teşekkürler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder