YETİM HİSSETTİM


Çocukluk arkadaşım, sırdaşım can arkadaşım Gözde bugün çok sevdiği, her şeyini paylaştığı babasını kaybetmişti. Ağlamaktan gözleri kıpkırmızı, rengi solgun, sesi kısılmış, kolu kanadı kırılmış gibiydi. Çok ani bir ölümdü, kalp krizine yenik düşmüştü babası. Kolay değildi insanın sevdiğinin ölümünü, bir daha onu görmeyeceğini, yokluğunu kabullenmesi.

Babamı kaybedeli yıllar geçmişti, çok iyi biliyordum bu acıyı. “Ağla canım arkadaşım ağla, çok iyi anlıyorum acını, hislerini, düşüncelerini…” Daha fazla konuşamadım sıkı sıkı sarıldım, ben de hıçkırıklara boğuldum onunla beraber… ‘Ama inan ki zaman her şeyin ilacı, o acı içine oturacak, hiç oradan çıkmayacak gibi… Bir daha hiç gülemeyeceksin gibi… Sanki gülersen canın daha çok acıyacak gibi… Gülersen kendini suçlayacaksın gibi…’ demek geçti içimden ama şimdi anlayamazdı ki! Her şeyin bir zamanı var. O zaman gelip geçecek. Ve zaman gibi her acı, her mutluluk, her heyecan da geçip gidecek. Çünkü “Bu hayatta her şey geçici”

Ben babamı kaybettiğimde kendimi yetim hissettim. Nasıl olur diye sormayın ben hissettiğimi ancak böyle adlandırabildim. İnsan 40 yaşında yetim olur mu? Evet, insan 40 yaşında yetim olmaz ama kendini yetim hissedebilir benim gibi. Yetim; babasını kaybeden, henüz yetişkin olmayan çocuk demek. Sadece çocuklar mı yetim kalır? Yetim gibi hissettim, boğazım düğümlendi, kalbim sıkıştı, derin bir boşluk oluştu içimde. Sonraki yıllarda daha da büyüyecek bir boşluk… Dayandığım dağ yıkıldı, yerle bir oldu sanki!

Annem çocuklarımı teselli ediyordu; “Bak Ayşe’yle Ömer dedelerini hiç görmedi, siz yine dedenizle çok güzel zamanlar geçirdiniz, ne yapalım çare yok, ben her zaman sizinle olacağım, zamanla alışacağız.” Annem hayat arkadaşını kaybetmişti, 40 yıllık can yoldaşını kaybetmişti, nasıl böyle teselliye ihtiyacı varken teselli edebiliyordu torunlarını? Aklımda çok yer etmişti annemin bu davranışı, ben yapamam demiştim.

İnsan acıları yaşadıkça kalp katılaşır derler… Gerçekten insanın kalbi mi katılaşır yoksa kalbi mi alışır? Yokluğunu acı da olsa kabullenip yasını yaşar, yokluğuna alışır.  Ve hayata devam eder. Bilir ki mutlu olduğu anlar nasıl geçtiyse bu da geçer.

Güldüğüm zamanlar oldu kendimi suçlu hissettim, etrafımda gülenlere kızdığım kırıldığım oldu. Günler geçti, haftalar, aylar geçtikçe özlem başlamıştı. Görmek, sesini duymak, sarılmak dokunmak… Özlem büyüdü büyüdü büyüdü… Alıştım. Zamanla alıştım, kalp katılaşmadı, kalbim alıştı, deneyimledi. Her şeyin geçici olduğunu deneyimledi ve duygular da o sıcaklığını kaybetti. Yıllar geçtikçe her özlediğimde içim sızladı, iki damla yaşa bıraktı yerini…Yaşadığım anılar bu defa beni teselli etti, bana ders verdi, kolaylıklar verdi, tutunacağım sevgiyi verdi. Bu sevgiyi tutunacak dal olarak gördüm, hayat devam ediyor ve bu hayat da geçici…

Önemli olan, sevdiklerin yaşarken kıymet vermek, onlarla hayatı paylaşabilmek, onlarla hayata anlam katabilmek. Geride iyi izler bırakabilmeli insan. Ne kadar örnek bir insan olabildin, ne kadar amacına ulaşabildin, ne kadar iyi izler, güzel hisler bırakabildin… Ve ne kadar kıymet bilen olabildin?

Filmi geri sardığımda onunla yaşadığım güzel günler, güzel anlar, yaşadığımız zorluklar, özlemler, kırgınlıklar, acılar film şeridi gibi gözümün önünden geçer.

Şimdi özlemle sessizce onu anar dua ederim. Onun öğrettiklerini hayatıma katmaya çalışırım, kattıkça onu hatırlar içimi huzur kaplar rahatlarım.

Gözde’ye sımsıkı sarıldım, yanında olduğumu, onu anladığımı hissetsin istedim. Her şeyin geçici olduğu bu dünyada acısının da dönüşeceğini, yıllar içerisinde hem kendisini hem çocuklarını babasının ortak anılarıyla ve ondan öğrendikleriyle yetiştirmeye devam edeceğini henüz söylemedim… Babasından öğrendiği her güzel alışkanlığın, onlar sürdürdükçe babasının hatırasını canlı tutacağını, ona hayredeceğini o da öğrenecekti zamanla…

&

Her insan bu hayatta mutlu ve başarılı olmak ister. 

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" ; insanın amacını amaç edinen bir gerçeklik ilmidir. 
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 
Yahya Hamurcu


Yorumlar

  1. Kaleminize sağlık, cok salkımı içten bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  2. Sebep olana hep pay var. İyilikte de kötülükte de öyle değil mi?

    YanıtlaSil
  3. 1 hafta oldu babamı kaybedeli ve eksikliğin ne demek olduğunu o an anladım…Yaşadığım tüm duyguları anlatan bir yazı gerçekten ellerinize emeğinize sağlık…

    YanıtlaSil
  4. Kalbin alışmasi... ama katılaşmadan...

    YanıtlaSil
  5. İçten bir yazı olmuş kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  6. İyiki geçicilik yasası var☺️.Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  7. Zamanla insan daha da sakin karşılıyor

    YanıtlaSil
  8. 40 yaşında yetim kalmak...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder