Benim adım Ahmet. Gazze’liyim. Burası benim evim. İnsan evinde güvende hisseder, zor anlarda evine dönmek ister değil mi? Ben evimde güvende değilim, evimde korku var artık…
Her gün patlamalar duyuyorum. Bombalar düşüyor, evler yıkılıyor ve insanlar paramparça oluyor. Annem, babam ve kardeşlerimle birlikte, büyük bir tehlike altında yaşıyoruz. Her an başımıza bir bomba düşer korkusuyla uyuyamadığımız günler oluyor. Yastıksız yatmaya alıştım, üzerimde bir çatı olmayışına da…
En çok okulumu ve arkadaşlarımı özledim. Bir de bayram sabahlarını… Her şeyin savaş öncesine dönmesini isterdim. Arkadaşlarımdan kimler hayatta, ya da öğretmenlerimden bilmiyorum… Herkes az ya da çok zarar gördü. Arkadaşlarımın çoğu, ailelerini kaybetti veya yaralandı. Her gün, kaybettiklerimizin acısına bir yenisini ekliyoruz.
Elektrik ve su yok, temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamakta zorlanıyoruz. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte susuzluk bizim için en zoru oldu. Sıcaktan bunaldığımda bir nehrin içinde yüzdüğümü hayal ediyorum, su tertemiz ve berrak hem de buz gibi…
Bazen günlerce yiyecek bulamıyoruz. Hangi otların yenilebilir olduğunu öğrendim. Çok aç kaldığımızda ağaç yaprakları ve otlarla besleniyoruz. Karnımdan gelen gurultuyu bastırmak, anneme duyurmamak için uğraşıyorum. Ben on iki yaşındayım dayanabiliyorum ama küçükler için her şey daha zor. İşte böyle zamanlarda kim dost kim düşman açığa çıkıyor. Bizi en çok yaralayan da dost bildiklerimizin sessizliği oluyor…
Benim adım Ahmet, ben Gazzeliyim, Gazze benim evim. Benim elimden evime giren düşmana sapanla taş atmak geliyor ve onu yapıyorum.
Peki, siz bu zulmü bitirmek için neler yapıyorsunuz?
Çok içten bir yazı kaleminize sağlık🌸
YanıtlaSilBelki Ahmed'in sesini dünyaya duyursak, basit de olsa yararlı olabilir. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilAhmet’e ve Ahmet gibi birçok insana, Gazzeliye yaşattıkları bu vahşetin hesabını Rabbim eninde sonunda soracaktır. Dualarımız onlarla🤲🏻.
YanıtlaSilBu zulmü duyurmak için neler yapıyoruz???????????
YanıtlaSilPeygamber ambargo döneminde ne yaşadıysa.. aynısını yaşıyorlar.. onların kazanacakları kesin.. Peki ya biz?
YanıtlaSilİnsan ne acayip, okurken utanıyor, bir daha hatirlayana kadar. Ya da üzülüyorum deyip yüz çeviriyor...en azından utanacak kadar gündemde tutmak duada yer ayırmak...
YanıtlaSilÖzür dilerim Ahmet 😓
YanıtlaSilKaleminize sağlık, çok samimi bir yazı.
YanıtlaSilGerçeğin çok acı yaşandığı yerde “Ben on iki yaşındayım dayanabiliyorum ama küçükler için her şey daha zor.” 12 yaşında, ergen olmadan bizden daha yetişkin oldular ya da olamadılar… Karınca misali sapanla savundular…
Tüm dünyaya, dosta düşmana ders verdiler.
İnsanlar neyi kazanarak neyi kaybetti...
YanıtlaSilNeyi kaybederek neyi kazandı aslında...
Keşke bilselerdi...
Gazzeli Ahmet,
YanıtlaSilBiz mi daha güvendeyiz yada güvende olan sizmisiniz
Size dua ediyoruz ama esas duaya ihtiyacı olan biziz..
ALLAH bizlere basiret versin..
İnsan mutlu olmak ister..
YanıtlaSilEV inde huzur.
Zulum öldürmekten daha büyük günahtır.