Telefonu kapattıktan sonra uzun bir süre ne yapacağını
bilemedi. Düşünme kabiliyetini sanki yitirmişti. Daha on dakika öncesine kadar,
satış ekiplerine yeni hedef rakamlarını iletmiş, pazarlama ekibi ile hangi
bölge yeni atılım yapmak için uygun olabiliri konuşmuştu. Şimdi ise aklı yoktu
sanki… Nasıl bir yanılsamanın içine girdiğini yeni fark ediyordu. Finans
müdürünün sesi hala kulaklarında idi “Efendim, banka kredi talebimizi
reddetti.” “İyi de başka bankaya başvuru yapın.” Bunu o kadar rahatlıkla
söylemişti ki… “Sorun şu efendim geçen gün size de bahsetmiştim, kredibilitemiz
düştü, riskimiz arttı bankalar için… Asıl söylemek istediğim şey ise bu
bankadan kredi alamadığımız için maalesef diğer bankanın ödemesini yapamadık. Birkaç
gün ötelemiştik ama şimdi de hesaplarımıza bloke koydular.”
Ne hayalleri vardı ne planlar yapmıştı... En son danışmanlarıyla yaptığı toplantıda misyon ve vizyonunu yeniden belirleyip yeni hedeflerini de koymuştu. Yeni şubeler açılacaktı. Beş yıl içinde yurtdışında bir şube açmak da gündemindeydi. Hep hesap yapıyordu… Büyük rakamlara o kadar aşina olmuştu ki. Borcunun büyümüş olması onu rahatsız etmiyordu. Son günlerde borcunu borçla kapatır olmuştu. Ama onun aklı hep “Daha çok ciro elde edersek kazancımız fazla olur ve borçlarımızı ancak öderiz.” kısmına gidiyordu. Satış rakamı büyümüştü ama giderleri daha da artmıştı. O kısmını hep siliyordu, etrafında da hep kendi düşüncesine uygun hareket edenler kalmıştı. Her hamlesi riskini artırmaktan bir şeye yaramıyordu. Ama bunun farkında değildi. Kendi dünyasını oluşturmuş, buna uymayan herkese karşı çok agresif davranıyordu.
Bir yıl önce baba yadigarı iş yerinden de taşınmıştı.
Taşınma ile personeli değiştirmiş yeni genel müdür yeni satış ekibi ile dinamik
bir ekip oluşturmuştu. Muhasebecisi hep uyarıyordu, “Artık kredi çekmeyelim
birkaç yeri elden çıkaralım borçları kapatalım. Evet kazanıyor görünüyoruz ama
bir yerde kitleneceğiz.” diyordu. Muhasebecisini biraz eski kafalı buluyordu.
Şimdi ticaret, iş böyle dönüyordu. Faizler enflasyonun altında kaldıkça sıkıntı
yok diye düşünüyordu. Muhasebeci ile
gelişen bu olay sonrası, emlak ofisinden gelen kelepir arsa teklifini de
reddetmemiş, tabi ki yine kredi çekerek sahip olmuştu. Buna itiraz eden
muhasebeci artık dayanamadığını söyleyip ayrılmıştı. O ise buna hiç
takılmamıştı… Hemen yerine emekli banka müdürünü finans müdürü yapmıştı. Artık
muhasebeciye gerek yoktu, finans müdürüne ihtiyaç vardı.
Bu kadar büyümek tehlikeli diye uyaranlara içinden “Beni kıskanıyorlar” diye geçirirken hep cevabı vardı. “Bu kadar kişiye ekmek parası sağlıyorum, ekonomiye devlete katkım var.”
Şimdi işler nasıl tepe taklak olmuştu?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Hiçbir şey birden olmaz.”
İnsan, bir başarısızlığın birden geldiğini zanneder. Oysa hayat insana, sonun
nereye doğru gittiğinin işaretlerini verir. Ne yazık ki insanın isteği çok
olunca, yaptığı şeyi doğru zanneder. Yanlış hamlelerini doğru hamlelere
çevirmek yerine, yanlışın miktarını artırır. Yaptığının daha fazlasını yaparak
başarıya ulaşacağını düşünür.
Girişimci kazanç, fayda elde etmek niyetiyle işe adım atar.
İşin sürekli olmasını ve büyüyerek devam etmesini de ister. Hiç kimse bunun
sonunda kayıp ve zarar olsun diye adım atmaz değil mi? Peki, ne oluyor da
girişimler başarılı olacağım derken başarısızlıkla sonuçlanıyordu.
Ticarette, kariyer elde etmede, bir ilişkide, insan yetiştirmede
yasalar vardır. Başlamanın, büyümenin, gelişmenin, sürekliliğin yasaları… Ama
insan bunun farkında olmadan günün şartlarına göre, herkesin yaptığı gibi
davranarak başaracağını zanneder. Oysa başarı, zamandan ve kişilerden bağımsız
onun gerekliklerini yerine getirenin sahip olacağı bir kavramdır.
&
Başarıyı tekrar tanımladınız çok güzel olmuş. Cesur olan başarıya ulaşacaktır, her şeye rağmen çık.. Ve şimdi doğru kapıdan girmeli..
YanıtlaSil“Hiçbir şey birden olmaz.” İnsan, bir başarısızlığın birden geldiğini zanneder. Oysa hayat insana, sonun nereye doğru gittiğinin işaretlerini verir.Ne kadar da doğru ..Emeğinize sağlık
YanıtlaSilGerçege göre değil de normal yada anormale göre yaşadığımızda kaybeden taraf oluyoruz...
YanıtlaSilİnsan yaptığı hatayı fark edemeyince hamlelerini büyüterek gider. Sebep değişmeyince sonuç da değişmiyor malesef...😅
YanıtlaSilÇok haklısınız emeğinize yüreğinize sağlık 💕
YanıtlaSilHayatta bizi öngörülü yapan, hayatın değişmez yasalarını deşifre eden deneyimsel tasarım öğretisi seminerlerine çok teşekkür ediyorum.
YanıtlaSil