NEYDİ FARKLI OLAN?

Yıllar sonra Ayla İle Gül’ün yolları tekrar kesişti. Üniversitede farklı şehirlerde okudukları için daha az görüşmüşlerdi. Ama lisede çok yakın iki arkadaştı onlar. Ayla, Gül'ün İstanbul'a geldiğini öğrenir öğrenmez buluşmak istemişti ama Gül çok yoğundu. Bir türlü fırsat bulamamışlardı. Sonunda Gül’ün iş yerine yakın bir yerde buluştular.

Aradan geçen zaman ikisini de çok değiştirmişti. Şimdi bir kafede oturup hasret giderecek, ayrı oldukları o zaman diliminde neler yaşadıklarını paylaşacaklardı. Gül, oturur oturmaz hayatından şikâyet etmeye başladı. İşinden, İstanbul’dan, ailesinden, trafikten hatta konu ev sahibine bile gelmişti. Ayla şaşkınlıkla sadece dinliyordu. Sonunda Gül sinirlendi.

-Sen beni dinlemiyor musun? Dedi. Eskiden böyle değildin dinlediğini belli ederdin. Şimdi duvara konuşuyor gibiyim.

Ayla da içinden geçirdi:

”Evet eskiden hiç böyle değildi gerçekten.”  Peki, neydi farklı olan?

Gül söylenmeye devam etti: 

 -Eskiden daha çok konuşurdun hep bir şeyler anlatırdın. Ben işyerimdeki masamı bile anlattım ama sen tek kelime etmedin daha.

-İşin nasıl? Peki, arkadaşların nasıllar, seni de işyerinde sinir ediyorlar mı? Nerede oturuyorsun, ev sahibinle aran iyi mi? Trafikle nasıl baş ediyorsun, yoksa evin işine yakın mı?

Aslında Gül tek başına şikâyet etmek istemiyordu? Yaşadığı problemler için haklısın, iyi ki öyle yapmışsın diyecek onu onaylayacak eski Ayla’yı istiyordu. Ama her şey gibi Ayla da değişmişti. Şikâyetlerin problemleri çözmediğini öğrenmişti geçen sürede. Üstelik şikâyeti onaylamak da şikâyet etmek gibiydi.

Ayla Gül'e bir soru sordu ayrılırken:

- Sence bunları niye yaşıyorsun? 

Gül soruyu duyunca şaşırmış ve o şaşkınlık öfkeye dönüşmüştü.

Ayla tatlı bir tebessümle sordu arkadaşına.

-Gül sence bunları yaşıyor olmanın bir sebebi olabilir mi? 

Gül şaşırmıştı, Ayla'nın yüzündeki tebessümle yumuşamış olsa da, o an  eleştirilmiş gibi hissetmişti. Ayla'nın kendisini eleştireceği aklının ucundan bile geçmezdi. Aslında özlemişti de arkadaşını, yıllar sonra tekrar görmek kendisine iyi gelmişti. Kaç senelik arkadaşının sorusu onu öfkelendirse de öfkesini yuttu. 

Çünkü Ayla’nın iyi niyetinden emindi.

“ Benim bunu biraz düşünmem gerekiyor” dedi. 

Gerçekten niye tüm dünya üstüne geliyor gibi görünüyordu gözüne? Hem her şey üst üste geliyordu, hem de her şey birbirine çok benziyordu. Bu yaşadıkları acaba kendisine bir şeyler mi anlatıyordu?

Aradan geçen zamanı Gül karşılaştığı olayları ve insanları irdeleyerek geçirdi. 

Kaç senedir aynı konularda problemler yaşadığını fark etmişti. Lisedeki kimyacı gitmiş, yerine patronu gelmişti. Ön sırada oturan Ayşe gitmiş, mesai arkadaşı Neşe olarak dönmüştü. Sanki insanlar ve problemler kılık değiştirip hayatına yeniden giriyorlardı.

Tüm insanlar ve olaylarda sorun olamayacağına göre belli ki Gül bir yerlerde hata yapıyordu.

Hata yaptığını düşünmek bile ağır gelmişti Gül’e. Başka türlüsünü hiç düşünmemişti bu güne kadar.

Peki, ama söylenmeden şikâyet etmeden yaşadıklarına çözüm bulmanın bir yolu var mıydı? Hayatına giren insanlar ve yaşadığı olaylar gerçekten değişebilir miydi?

&

Her insan bu hayatta mutlu ve başarılı olmak ister. 

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" ; insanın amacını amaç edinen bir gerçeklik ilmidir. 
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 
Yahya Hamurcu

Yorumlar

  1. Benzer olayı eğitimlere yeni başladığımda kafamda bi şeyleri oturtmaya çalıştığım dönemde yaşamıştım.. Arkadaşlarım artık bir şey anlatmıyorsun deyip yakınıyorlardı... Aslında hep benzer sebepler benzer sonuçlar. Detay farklılıklar var sadece. Güzel farkındalık uyandırıcı bir yazı olmuş kaleminize sağlık✨

    YanıtlaSil
  2. Şikâyet etsen de çözülmediğini fark edince, insan istemsizce neden diye soruyor, neden bunu yaşıyorum ? Ama bir üstüne çıkmak gerekiyor: nasıl çözerim? Bazen sırf bu soruyu sormadığımız için çok bocalıyoruz...

    YanıtlaSil
  3. Şikayet ettikçe problemimizi göremiyoruz ve sürekli devam eden bir problem haline dönüşüyor. Bir durup kendimize Gül gibi sormamız lazım neden diye

    YanıtlaSil

Yorum Gönder