YOL ARKADAŞI

 

Gülce cumartesi günleri işten eve erken dönerdi. Tüm haftanın yorgunluğu omuzlarında olurdu o gün. Yine öyle yorgun bir halde, bahçe kapısından girerken annesiyle göz göze geldiler. Bu mahallenin Zeycan Hanım teyzesiydi annesi. Elinde koca bir tencere ile bahçedeydi. Gördüğü manzara hiç şaşırtmadı Gülce’yi. Annesi ortancalar, nergisler, karanfil ve güllerle süslediği bahçeyi yine toplanma mahalline çevirmişti belli ki. Kesin mahallenin hatunlarını bir arada bulunca dolmaları aradan çıkarmıştı yine. “Hah iyi oldu karşılaştığımız kızım” dedi annesi. “Sen şu tencereyi ocağa koy, ben geliyorum hemen.” Bu koca tencere, o akşam kaç sofraya konuk olacaklarının işareti gibiydi.

Gülce tencerenin kapağını açıp müstakbel akşam yemeklerini kontrol ederken bir yandan da annesinin arkasından seslendi.

-Nereye böyle ateş almaya gider gibi?

Zeycan hanım durmadı bile, uzaklaşırken cevapladı kızını.

“Ayşen teyzen azıcık hasta kızım, bir koşu bakıp geleyim. Şu dolmalar pişince, bir tabak götürüp sen de hatırını sorarsın olmaz mı?”


Oldum olası böyleydi annesi. Kim hasta, neresi düğün evi, kimin cenazesi var, kimin oğlu askere gitmiş, bilirdi. En dar zamanında bile iki dakika uğrayıp gönül alır, hatır sorar, ihtiyaç karşılardı. Mahallenin yetimleri, öksüzleri, kedileri, kuşları, hepsi tanırdı Zeycan Hanım teyzeyi. Hepsine aşinaydı.

Mutfaktaki ustalığı ilişkilerine de yansımıştı sanki. Eldeki malzemeyle en güzel ne yapılır bildiği gibi insanların da halinden anlardı ihtiyaçlarını. O yüzden olsa gerek evleri hiç boş kalmazdı. Annesi daha geçen hafta hiç tanımadığı bir aileyi misafir etmişti evlerinde. Anlattığına göre yürüyüş yaparken önce çocuk dikkatini çekmiş. Saçları ne zamandır berber görmediğinin ispatı gibiymiş oğlanın. Sonra kadını fark etmiş, korktuğu yüzünden okunuyormuş genç kadının. Almış eve getirmiş iki yabancıyı.

Ben olsam bir tuhaflık olduğunu anlamazdım diye düşündü Gülce: “Ne kadının korktuğunu fark ederdim, ne çocuğun uzamış saçlarıyla berbere gidemeyişinin bağını çözebilirdim. Yanlarından öylece geçer giderdim. Yanından geçip giderken fark edemediğimiz daha neler var acaba? Neden insanlar otobanda son sürat giden arabalar gibi. Değil manzarayı yolu bile görmez?”

Çalan kapının sesi ile sıyrıldı düşüncelerinden Gülce, gelen annesiydi. Annesi ile sofrayı hazırlarken, bahçe kapısının sesi duyuldu önce. Ardından merdivenlerde babasının sesi yankılandı:  “Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm, gönlüm hep seni arıyor neredesin sen”. Şükrü bey iş çıkışı oyalanmaz hemen eve gelmek isterdi. Geldiğini de böyle belli ederdi eşine. Anlaşılan yine koşa koşa gelmişti eve. Zeycan hanım kıkırdayarak açtı kapıyı. Yüzüne baksan yaşı elli, ama o bakışlar, o kıkırdama sanki daha on beşinde.  Zaten kapıyı başkası açsa bozulurdu Şükrü Bey.

Gülce evin en küçüğü olmasına rağmen babasıyla annesinin aralarındaki kuvvetli bağa şahitlik etmişti hep. Bollukta da darlıkta da aralarındaki bağ hissedilirdi. Aynı yolda yan yana yürüyen, aynı yöne bakan iki yol arkadaşıydı onlar.

Hayat bir yolculuktur aslında. Yan yana olduklarımızı biz seçeriz bu hayatta. Yol arkadaşımız çekilmezse yol da çekilmez olur. Yol arkadaşlığı önemlidir bu yüzden. Ama çoğu zaman doğru seçim yapamaz insan.

Peki, yol arkadaşını nasıl seçmeli? Seçim yaparken nelere dikkat etmeli? Doğru seçim yaptıktan sonra güçlü bir bağ kurmak için neler yapmalı?


Her insan bu hayatta mutlu ve başarılı olmak ister. 

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" ; insanın amacını amaç edinen bir gerçeklik ilmidir. 
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 
Yahya Hamurcu



Yorumlar

  1. Çok faydalı bir yazı olmuş, emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. “Yol arkadaşımız çekilmez olursa, yolda çekilmez olur!” Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  3. Hayat yolculuğunda

    Doğru seçim... 💕😊

    YanıtlaSil
  4. Aynı yolda yan yana yürüyen, aynı yöne bakan iki yol arkadaşıydı onlar...
    Gerçek bağı,gerçek ilişkiyi ne kadar güzel anlatmışsınız .Elinize ,emeğinize sağlık .

    YanıtlaSil
  5. Yön💕 kaleminize sağlık

    YanıtlaSil

Yorum Gönder